8 Eylül 2010

Kadıköy'de müthiş geri dönüş

Türk insanın hep acelesi vardır ama işini de hep son dakikaya bırakır. Bu nedenle herkesin kendisinden sihirbazlık beklediği Hiddink, bize son dönemde hayal kırıklığı bırakan isimlerle yola devam edince eleştiri oklarını da üstüne çekmeye başlıyor elbet...

Dediğimiz gibi Hiddink bir sihirbaz değil ve ağır travmalar yaşamış Türk futbolunun ve Anadolu'dan bir Şampiyon çıkartarak devrim yapılmış bir sezonunun da tam üstüne geldi. Bu nedenle futboldan veya sahaya çıkan isimlerden ziyade Milli Takım'ın 2'de'2 ile Euro 2012 elemelerine başlaması herşeyden daha önemliydi dün gece. Kazandık ve bunu da başardık şimdilik...

Maça baktığımızda ise ben de herkes gibi takımın neden santrforsuz sahaya çıktığını anlamakta çok zorlandım. Kadıköy'de mutlak 3 puan için oynamak gerekiyorken neden sahaya santrforsuz çıkmıştık? Belki de maçı ilk yarıda kopartacaktık, şayet Arda'nın indirdiği toplar son dönemlerin en formsuz ismi Tuncay yerine Semih'e gelmiş olsaydı... Antrenörlerin yaptıkları yanlışları ikinci yarı düzeltmiş olmaları futbolda bazen teknik adamın müdahalesi diye geçiyor. Bilmiyorum ikinci yarı oyuna giren Semih değişikliği hangi kıstasa girecektir ? Ama belli ki Semih'in ileride top tutması ve Milli Takım'ın da daha fazla ileri çıkma isteğiyle birleşince Belçika kalesinde çoğalmaya başladık. Hamit'in attığı gol “Türkler geliyor” havası yaratmıştı bir kere. Galibiyet golü ise elbet Nöbetçi golcü'ye kısmetti. Bu gol onun Kadıköy'de kaçıncı kez sonradan oyuna girip attığı gol'dü acaba bilmiyorum...

Ancak gecede hesap edilemeyen 2 şey vardı; birincisi haftalardır güzel maçlar çıkartan, geçen Mayıs ayında bu statta yaptığı süper kurtarışlardan sonra Kadıköy ahalisinin bakışlarından rahatsız olsa gerek en kötü maçını çıkartan Onur ve bir türlü ahenki yakalayamadığımız ve son 30 yıldır aynı golleri yeme özelliği gösteren defansımız... Bunlara Tuncay'ı da eklemek mümkün tabi... Nerde o saçlarını vahşi bir kısrağın yeleleri gibi savuran Tuncay, nerde o oyundan daha çok saçındaki bandına konsantre olan Tuncay ? Saracoğlu onu böyle mi bırakmıştı ? Umarım biran önce toparlanır...

Ancak bu maçta yenilmek, başta Emre, Arda ve onlara eşlik etmeye çalışan İsmail ve Hamit'in performanslarına büyük haksızlık olacaktı... Emre için ayrı bir paragraf açmak lazım aslında; gecenin kusursuz adamıydı. Hem gerçek bir lider, hem de gerçek bir maestroydu. Sahanın her yerinde bitmez bir enerji ve mücadeleyle oynadı. Ne top alabildi Belçikalılar ondan ne de geçebildiler... Son yıllarda bir Türk futbolcusunun bu kadar oyunu iki yönlü oynamayı becerebilmiş kaç ismi oldu bilmiyorum...Belçikalılar faul yapmaktan başka birşey yapamadılar. Bravo Emre... Arda da devamlı ona yardımcı olmaya çalışan isimdi... Genç İsmail ise solbekte Türkiye'nin solunda da bir Gökhan Gönül var mesajı vermeye çalıştı...
Sonuç olarak Milli Takım yeni hocasıyla kabuk değiştirme sürecinde ve 6 puanla başlaması çok iyi sonuç.
Bu milli takım'ın en önemli özelliği Başkan Özgener yönetimindekilerin oldukça sempatik ve çalışkan isimler oldukları gerçeğidir. Hiddink de herkesce kabul görmüş ve milli takım başarıları ortada olan saygın bir isim... Yıllar sonra Saracoğlu'nda dün akşam özellikle ikinci yarıda ortaya çıkan ve özlediğimiz bir milli takım taraftarı vardı. Bunun üzerine yeni oyuncularla harmanlanmış bir milli takım yaratıldığında Euro 2012 çokta hayal olmayacaktır bizim için...

Yolun açık olsun Ayyıldız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)