2 Mayıs 2011

İyiler mutlaka kazanır



Kadıköy’de coşkulu taraftar henüz 2.dakikada ne zamandır daha çok süre almasını beklediğimiz Stoch’un ayağından güzel bir şutla öne geçince stresin Avni Aker’e geçeceğini sanmış ve o coşkuyla fark geleceğini düşünmüştü... Fakat radyodan gelen kötü haberde Antep’in penaltıyla ve 10 kişi kalmasıyla maça devam edeceğini duymamız moralleri biraz  bozmuştu...

Stoch’tan başlayalım, Twente’nin şampiyonluğunda çok önemli bir yere sahip olan bu pırpır genç adamın her maçta daha fazla oynaması gerektiğini devamlı söylüyorum. Fenerbahçe’nin en değerli hücum silahlarından biri. Mutlaka kazanılması gerekir. Önümüzdeki yıl çok daha büyük başarılara imza atacaktır. Çok enerjik, şut çekebilen, top saklayabilen, adam eksiltebilen bu oyuncunun kondisyon performansı 90 dakikaya çıktığında tadından yenmeyecek...

Fenerbahçe maça yine istekli arzulu ve golü erken bulma adına coşkulu başladı. İsteğini de aldı. Semih’le de birçok pozisyona girdi. Ancak kaçan goller ilerideki dakikalarda başımızı ağrıtacak endişesine son noktayı yine büyük kaptan Alex koydu. Semih demişken; dün tribünlerde sağımda solumda homurdananlar oldu kaçan pozisyonlarından sonra. Katılmıyorum. Bence oldukça hareketli ve istekliydi maç boyunca. Aykut hoca’nın onu sağ tarafa çekmesi onun suçu değildi ayrıca. Tribünlerin, 2 yıldır bize çektirdiği kabir azabını unutmuş Guiza’yı bağırlarına basıp, Semih’i kenara atma ikiyüzlülüğünü ve nankörlüğünü kabul etmem mümkün değil...

İlk yarının 2 farkla bitmesi herkesi rahatlatmıştı ama Aykut Hoca’nın maç içinde taktiksel değişikliğe gitmesi yani Semih’i sağ tarafta, Alex’i ön tarafta kullanma isteği Fenerbahçe’yi etkisizleştirip topu Belediye’ye bırakmaya yetti. Üstelik Guiza’nın oyuna girmesi adına Stoch’un oyundan çıkartılması yabancı kontenjanı ile açıklansa da sonucunda Fenerbahçe’nin hücumu zayıflamış oldu.

Maçtan önce Barca yetkililerinin maça geldiklerini bilmiyordum sonradan öğrendim, şayet Gökhan’ı izlemeye geldilerse baştan söyleyeyim; almaları çok zor. Bu çocuğun, bu formayla bu armayla, bu taraftarla müthiş bir sinerjisi, müthiş bir enerjisi var. Maçlarda onu seyretmeye doyamıyorsunuz. Bu kadar zaman bu kadar üst düzey performansı hangi oyuncu sergiler... Tribünlerin Gökhan Gönül diye inlemesi lazım. Gökhan’ın pasaportunda ay yıldız yerine başka bir bayrak olsa tribünlerin yaklaşımı farklı olacaktır sanırım. Bugün Gökhan Gönül Fenerbahçe’nin en değerli birkaç oyuncusundan biridir.

Bu yazıda da Alex’den bahsetmeyeceğim. Daha önce dediğimiz gibi ona ithaf edeceğimiz kelimeler tükendi artık... O bir fenomendir... Heykeli dikilecek adamdır... Dün akşam Twitter’dan taraftara teşekkür etmiş... Asıl biz teşekkür ederiz sana Kaptan. Büyük kaptan...

Fenerbahçe iyi oynuyor, müthiş mücadele ediyor ve hep birlikte şampiyonluğu istiyorlar. Son 15 maçın 14’ünü kazanmış takımın şampiyonluk hakkıdır. Son haftalarda kaçacaksa bu şampiyonluk yine, varsın kaçsın. Bu emek, bu mücadele bu istek alkışlanır ve iyiler mutlaka kazanır...

http://twitter.com/#!/ahmetceliksungu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)