Orta saha’dan önce moral aradığı bir dönemden geçiyor Fenerbahçe
ve bu çok açıkça gözüküyor. Sivas karşılaşmasına çıkarken gözler oyun dizilişi
veya taktiksel varyasyonlardan ziyade sosyal medyada veya yazılı görsel basında
kim kime ne demiş konularıyla ilgilendiği gibi birde 25 milyon teknik direktörü
vardı bu kez kenarda… Bütün taraftarlar antrenördü artık.
Taraftar demişken, 3 Temmuz ile Başkan’ın çıktığı 2012
Temmuz dönemi arasında kendisini sımsıkı bir ideale bağladı ve kol kola omuz
omuza sonuç alana kadar yürüdüler 1 yıl boyunca. Camianın tüm sporcuları gibi futbolcuları
da vardı yanlarında. Geçen sezon skor veya oynanan oyun kimsenin umurunda
değildi. Başkan çıktıktan sonra ise her şeyin düzeleceğini ve işlerin yoluna
gireceğini ve her şeyin tozpembe olacağını sananlar; başarısız sonuçlar,
oturmayan takımın sistemsizliği ve Alex krizi ile şaşkınlık içindeler. Bu
şaşkınlık taraftarı bir patlayacak bir volkan gibi kenarda tutuyor. Taraftarı, camiayı derhal birleştirecek
çözümler bulunması şart. Bu çözümler bulunana kadar da, futbolcuların seri
galibiyet almaları zaman kazandıracak nefes aldıracaktır takıma.
Buraya kadar yazdıklarımın Sivasspor maçıyla veya skoruyla
ilgisi olan şeyler değildi. Bu sefer Moskova maçının aksine çok hızlı başladı oyuna
Fenerbahçe. Alex 11’deydi, geçen maçın günah keçisi Selçuk Şahin’de… Aykut Hoca’nın
mesaj verme kaygısı çok net; Selçuk Şahin’e sahip çıkıyordu. Ancak 2 yıldır Aykut
Hoca ile Christian arasında nasıl bir bağ var deyip ona olan bağlılığına
şaşırdığımız Christian Baroni ise 18 kişilik kadroya girememişti bu sefer nedense…
İlk 20 dakika önde özellikle Sow ve Kuyt yine çok
hareketliydiler devamlı yer değiştirmeye çalıştılar arkalarında kaptan güven
veriyordu. Sol tarafta ofansif anlamda her geçen gün daha iyi işler çıkartan
Hasan Ali’nin çok güzel bir ortasını kaleciye nişanlamasaydı kaptan yine golünü
atacaktı ama koca maç boyuncu saha içinde aklımızda kalan sadece bu kare oldu.
Saha dışında ise kameraların gösterdiği kadarıyla hoca’sı onu alkışlayarak
kenara alırken o hocasının elini sıkmadığı gibi yüzüne de bakmadı. Biz birkaç
saniye ile bu şekilde yorumladık ama dedik ya taraftar patlamaya hazır volkan
gibi. Eğer Alex’de yanlış yapıyorsa ona da posta koyanlar ciddi şekilde artıyor.
Kaptan bunu bilmeli.
İlk 30 dakika geçtikten sonra Fenerbahçe adına oyundan çözülmeler
de başladı. Yine ileriye şişirme toplar, oyunu bir bütün oynayamama ve ileriye
topu aktaramama sorunu baş gösterdi. Kimsenin anlayamadığı ve oyuncuların
devamlı yerlerinin değiştiği şablonlar… İlk haftaların formda ismi Kuyt’u da
yoldan çıkarttık. Devamlı yeri değişen Hollanda’lı bu rotasyonlar içinde
formunu da kaybetti ve 2 maçı üst üste suskun geçirdi. Bugün en verimsiz maçını
izletti bize. Gökhan Gönül’de çok etkisizdi.
Sivasspor’a 1 tane asist yaptı ki, adına
hiç yakışmadı. Ortaların bir tanesi hedefi bulmadı.
Maçın en güzel görüntüsüne kaleci Mert imza attı.
Havada uçarak eliyle tokatladığı top gecenin en güzel karesini sundu fotocular
ve taraftarlar için.
http://twitter.com/ahmetceliksungu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)