9 Aralık 2012

Oyun kötü, Skor güzel, Hakem çirkin.




Türkiye’de ilk defa bir takım Avrupa Kupası maçına hele de, Avrupa Ligi grup maçlarına gruptan çıkmayı 1 hafta önce garantileyerek  10 farklı (yedek) oyuncusuyla çıkmıştı son maçında. Üstelik o kadroya altyapı’dan 3 oyuncusunu monte etmişti. Mert, Özgür Çek ve Recep Niyaz. Bu bile başlı başına bir gurur ve keyifti ama evde alınan 3 farklı mağlubiyet moralleri bozmuştu ve yedeklerin sergilediği oyun beğenilmemişti. Buraya kadar ki satırlar hafta içi B.Mochengladbach maçının yorumlarıydı. Fakat demek istediğim bu akşam Belediye karşısına çıkan 11’inde aslında o yedeklerden bir farkı yoktu sanki. Üstelik o yedekler daha çok mücadele etmişlerdi maçta…

Fenerbahçe’nin son dönemlerde rahat rahat kazandığı ve rakibini domine ederek oynadığı üst üste 2 maçını göremiyoruz. Bırak üst üste 2 maçı üst üste 2 devre’ye bile razıyız… Ortada Topal Meireles, önlerinde Alex rolünde Christian, solda Caner,  sağda Kuyt en önde Sow. Geride Bekir -Yobo kenarlarda H.Ali ve Gökhan. Kadro Hoca’nın ideal olarak belirlediği aynı kadro ancak Christian’dan Alex olmadığını bir kez daha gözlerimizle gördük. Gerçi 2.yarı Topal çıkıp, Sezer öne Baroni eski yerine geçse de bir şey değişmedi. Koca 90 dakikanın sadece 45-55  arası bir üstünlük kurabildi takım.  

Futbolcular bu maçı bir kez daha seyretmeliler. Öncelikle bir türlü önde baskı kuramadıklarını, birbirlerine yakın oynamadıklarını ve çok fazla geriye yaslandıklarını ve Sow’un ileride yalnız kaldığını ve sadece ön tarafta Kuyt’ın çırpındığını mutlaka göreceklerdir.

Fenerbahçe mucize gibi bir 3 puan aldı. Evet sahada Fırat Aydınus’u arattırırcasına facia bir hakem vardı  ama (Süleyman Abay) Fenerbahçe’nin hakeme söyleyeceğinden daha çok işiteceği laf vardı tribünlerden. Koca maç boyunca bir tane doğru düzgün atağı olmadığı gibi girdiği ve akılda kalan pozisyonu da yoktu. Ciddi şekilde orta alanda yaratıcı-kreatif oyuncu eksikliği var takımın. Meireles-Topal-Christian 3’lüsü olmayacak gibi. Caner için hep olumlu konuşmaya çalışıyorum ama ya istikrar ? Bir türlü istikrarı tutturamıyor. 2 maç üst üste iyi oynadığını görmek istiyor insan. İlk yarı Topal Meireles ikilisi de tüm takım gibi çok kötüydü. Özellikle Meireles sarı kart sınırında olmasından sanırım ilk yarı çok kötüydü. Aykut Hoca devrede Meireles’e canını sıkma kart görsen de mücadelene devam et dedi sanırım ki, ikinci yarı Meireles kıpırdadı… Görmek istediğimiz Meireles buydu.

Bekir gecenin adamı oldu. Çok büyük profesyonel Bekir. Her maç takıma oturuyor. Teknik kapasitesi sınırlı gözükse de çok içten ve hırsla ve yüreğiyle mücadele ediyor. Her zaman görev verildiğinde elinden geleni yapıyor. Aynı zamanda ciddi bir takım oyuncusu… Kafa vuruşlarında daha fazla kendini geliştirirse 15-20 korner atışından mutlaka 1-2 tane gol çıkartabilecektir…Bu arada bu akşamki kornerlerde sorgulanmalı. Bu kadar korner kazanıp bu kadar etkisiz kullanabilmek de beceridir. Gol hariç kornerlerin tamamı heba oldu. Üstelik korner sonrası rakipten seken dönen topların da bir tanesini olumlu kullanamadık. Yoksa kornerlerde de mi Alex’i arıyoruz ?

Sonuç olarak, zor bir gece oldu Kadıköy’de. Derbi öncesi 3 puan güzel. Kadıköy’de 12.adamla birlikte oynamanın avantajıyla gelen galibiyetler önemli ama derbide bu futbol kötü bir skor doğurur. Tek tesellimiz derbiye böyle çıkılmayacağını bildiklerine olan inancımız…

Biliyorlardır değil mi ? 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)