16 Aralık 2012

Pozisyona girmeden maç kazanmak zor hocam.




Maçtan önce favori olan Galatasaray’dı. Galatasaray’ın neden favori olduğunu tek başına kendi performansıyla ilişkilendirmek çok doğru olmaz. Sonuç olarak bu akşam favori’nin de kötü oynayarak kazandığını gördük. Bunda Aykut Hoca’nın derbilerde,  özellikle de deplasmanlarda kazanmaktan daha çok temkinli futbol anlayışını ön plana çıkarması yatmaktaydı. Aykut Hoca yönetiminde çıktığımız hiçbir Galatasaray derbisinde baskılı, rakibi domine eden bir oyun ortaya koyamadık.

Bu ürkek anlayış takımın tamamına ister istemez sirayet ediyor. Hocaların karakteristik özellikleri takımlarına da yansırmış. Takımın oyunun hiçbir anında isyan etmeyişi, kendi oyunlarından performanslarından rahatsız olmayışları hocalarının oyun anlayışından kaynaklanıyormuş gibi bir izlenim bırakıyor bende. Bu kötü Galatasaray’dan puan alamamak, bırak puanı pozisyona bile girememek yetersiz bir hoca performansı olarak geçiyor Aykut Hoca’nın kariyerine…

Devre arasına 2-1 mağlup giderken Topal-Meireles-Christian üçlüsünün yetersizliği, vasatlığı ve kısırlığı o kadar net olarak gözüküyordu ki, yine de bir hamle yapma ihtiyacı hissetmedi. Üstelik bu üçlünün aynı anda sahada olduğu zamanlarda, yetersizliğini daha önceleride görmüş olmamıza rağmen. Meireles’e ise nasıl tahammül etti inanılması çok güç. Atılana kadar Portekizli, geldiğinden beri en kötü oyununu oynuyordu.
Hoca, maçtan sonra kendisine yöneltilen “pozisyona girmekte zorlandığınızı düşünüyor musunuz ?” şeklindeki bir soruya “girmekten daha çok değerlendirmek önemli” gibisinden ters manyel bir cevap verdi. Sonrasında ise “son derece güçlü bir Fenerbahçe” olduğunu söyledi ancak bu gücü bu maçta hiç göremedik biz. Bu kadar güçlü bir Fenerbahçe, rakibinin bu kadar kötü oynadığı bir akşamda pozisyona bile girmeden maçı tamamlıyorsa herkes şapkasını önüne alıp hatalarını sorgulamalıdır. Bu maçın dışında da gerçekten Fenerbahçe az pozisyona girebilen bir takım. Özellikle Alex’den sonra bu oran ciddi şekilde düşmekte. 

Hoca’nın ısrarla Baroni’den Alex yaratma sevdası hem bu oyuncuyu hem de takımı bitirmekte.
Hakemi konuşamadık. Evet hakem tam bir felaketti. Maçtan önce medyanın bilinçli şekilde Galatasaray’da Halis Özkahya korkusu, şoku vb.şeklindeki baskıları ve gösterileri meyvesini verdi ve maç boyunca hakem standartları tutturamadığı gibi bütün takdir haklarını ev sahibinden yana kullandı.

Her iki takımda da öne çıkan bir oyuncu yoktu. Derbi, adına yakışan bir görüntü sunamadı bizlere. Selçuk’un frikiği başarılıydı ama Volkan’ın kapattığı köşeden yediği bu golde kaleci hatası ön plandaydı. Fenerbahçe’de ise Hasan Ali, sezon performansının ödülünü gerçek Fener’li olarak aldı.

Sonuç olarak bir derbiyi daha kaybetti Fenerbahçe. Galatasaray’a karşı psikolojik üstünlük maalesef bitiyor. Umarım teknik heyet bunun farkına varır ve Kadıköy’deki serinin son bulmasına sebep olmadan çözümleri de yaratabilirler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)