17 Şubat 2013

Fenerbahçe ritmini ve havasını buluyor




3 gün önce eksi 5 derecede 10 kişi ile 90 dakika mücadele edip böylesi bir deplasmanda 90 dakikayı gol yemeden ve bu kadar diri bitirmesi galibiyet kadar önemliydi Fenerbahçe için. Bu sezon ilk defa üst üste 3 maçı gol yemeden tamamladılar.

Sezonun ikinci yarısına önde Sow - Webo ikilisinin yanına çift ciğerli dinamik Hollandalı ile başlanınca ve arkada Emre yeniden takıma hayat verince, yavaş yavaş ritmini ve temposunu bulmaya başladı Fenerbahçe.
3 hafta önce bu kritik ve zorlu deplasmanlarda bu kadar rahat oynanacağını kimse düşünmezdi. Ama Mersin Bate ve Trabzondan 7 puan ve avantajla dönmek başarılı bir sonuç. Fakat sonuçtan daha ziyade görülüyor ki, Fenerbahçe takım olma yolunda her hafta üstüne koyuyor. Perşembe günü o kadar güç sarf edip bu gece tekrar yüksek top yüzdesiyle oynayıp dar alanda bu kadar kısa paslaşmalar yapmak hiç kolay değildi… Burada altı çizilecek adam başta Emre Belözoğlu. İspanya’dan sonra sanki daha da rahatlamış. Hem fiziken hem mental olarak maçtan hiç kopmuyor. Bu gece Fenerbahçe maçı 500 pasla bitirdiyse neredeyse 200 tanesi onun ayağından geliverdi. Orta alanda ona eşlik eden diğer isim ise geldiğinden beri en verimli maçını oynayan Mehmet Topal oldu maçta. Bu akşam gerçekten örümcek adam rolündeydi. Yetişemediğine de ağını atıverdi durdu.

Aslında maça Trabzon arkasındaki seyirci desteğiyle hızlı başlamıştı ama genelde Fenerbahçe’nin başına gelen talihsiz gol yeme hastalığı bu sefer Trabzonspor’a geçmişti. Keza 2.gol de, Trabzon’un gol mü değil mi tartışmaları yapılan vuruşu da hepsi Trabzonspor’un talihsizlikleriydi. Bu kadar talihsizliğin aynı anda Fenerbahçe maçına denk gelmesinin de bir ilahi açıklaması vardır elbet. 1,5 yıldır futboldan daha çok Aziz Yıldırım’a ve Fenerbahçe’nin müzesindeki kupa’ya takanlar için normal sayılması gereken bir sonuç olmalı bence. Bu kadar Fenerbahçe’linin ahını almış olmak kolay değil.

Fenerbahçe’de öne çıkan isimleri sayarken Emre ve Topal’dan sonra kesinlikle Kuyt ve Gökhan’ı da eklemek gerekir. Kuyt uzun zamandır üzerine yapışan durgunluktan formsuzluktan kurtulmuş gibiydi bugün. Gökhan ise en rahat maçlarından birini oynadı. Sağ taraftan devamlı geldi. Attığı gol ise klâsına çok yakıştı. Cristian ise yine attığı gol ve Gökhan’a asisti ile bir 10 maç falan yerini garantiledi…

Sonuç olarak Fenerbahçe yine Avni Aker’den taş yiyip gol atarak ayrıldı ve şampiyonluk yarışına devam mesajı verdi. 

Şimdi Perşembe gecesi Avrupa’ya devam deme sırasında…

https://twitter.com/ahmetceliksungu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)