Geçen seneyi yarım puan farkla ikinci olarak kapatan Fenerbahçe,
yapılan transferler ve giden oyunculardan sonra kadroyu oturtabilmek adına maçlar
oynamaya devam ediyor. Normalde bu amaca uygun maçların isimleri hazırlık maçı
olması gerekirdi ama Temmuz’da resmi maç oynamaya başlayınca bu hazırlıkları da
resmi maçlarda yapmak zorunda kalıyorsunuz…
Yine farklı bir 11 ve anlayışla çıktı sahaya Kocaman. Oynadığı
4 resmi maça da bakarsanız hâlâ arayış içinde olduğunu da net bir şekilde
görebilirsiniz. Ama her maçta yavaş yavaş ben ıskartayım diyen isimler ortaya
çıkmaya başlıyor. Mesela Bekir. Geçen sene yukarda bitirdiği performansını
nedense ısrarla her hafta geriye doğru götürüyor. Sağ tarafta Orhan Şam; o da Gökhan’ı
zorlayabileceğine hiç inanmıyor olsa gerek ki, ondan aldığı formada bir kere
olsun iz bırakamıyor… Mehmet Topal; Türkiye’den La Liga’ya transfer olmayı
başarmış 2-3 yetenekten biriyken Türkiye’de bir anda Emre ile kıyaslanmaya
başlayıp, bir de üstüne Fenerbahçe’de forma giymenin zorluğuyla karşılaşınca şaşkına
döndü. Zaman’a ihtiyacı olduğu çok açık…
Bu isimlere etkisiz bir Stoch ve Alex’de
eklenince yine çöpe giden bir ilk 45 seyrettik Fenerbahçe’den. Görüntüler
bilindikti. Bu sefer önde baskı yapan rakip de yoktu ama yine Fenerbahçe
savunmadan top yapıp çıkartamıyordu. Ön tarafta o kadar etkili isimler olsa da,
bu ayaklara bir türlü topu taşıyacak isimler yok geride. Ve hızlı çıkamamak
yine en temel sorunu Fenerbahçe’nin…
Golü yedikten sonra Topuz’un sağ beke,
Christian’ın da Topal’ın yerine oyuna girmesi biraz daha canlandırdı Fenerbahçe’yi.
Gol pozisyonu enterasandı ve yine tartışmanın içine attı
Fenerbahçe’yi. Benim şahsi kanaatim fair play adına Topuz’un topu taça atması
gerektiğiydi. Ama takımının 1-0 geride olmasının da kararında etkili olduğu
açık. Topu atmaması eleştirilmemeli, sahada hakem var ve isterse oyunu
durdurabilir… Gol’un yine Kuyt ile gelmesi ise tam derslikti. Kuyt’u nereye
koyarsanız koyun 90 dakika hep maçı yaşayan ve devamlı topun peşinde koaşan bir
görüntüsü var. Oyundan hiç kopmuyor ve müthiş yüreğiyle mücadele ediyor ve
ayakta tutuyor Fenerbahçe’yi. Kuyt idmanlarda ders olarak izlettirilmeli. Bu
sene Fenerbahçe’nin cesur yüreğidir Kuyt.
İkinci yarı Kocaman Krasiç’i de oyuna sürünce forvet hattı kağıt üstünde müthiş bir
görüntüye büründü. Üst üste ataklar geliştirmeye çalışıldı ama son hareket bir
türlü efektif olmadı. Bu aşamada Krasiç’in çok zor 2 pozisyonda içeriye müthiş
kesmesine kimsenin vuramaması büyük talihsizlikti. Krasiç’e arkadaşları biran
önce alışmaları gerek. Bu ortalar çok can yakar. Yakın zamanda Krasiç ile
Gökhan’ın yan yana oynayacak olması beni heyecanlandırıyor. Moskova’da ise 11’de
başlayacağını düşünüyorum Krasic’in…
Sonuç olarak Fenerbahçe kısa pasajlar halinde iyi top
yaptığı görüntüler sunsa da, akıllarda kötü bir maç bıraktı yine. Enseyi karartmaya ise gerek yok. Bu takım
ideal 11’ini yakaladıkça ivme kazanacaktır. Kocaman ise maç sonunda ne dedi ; “2
Temmuz 2011’e dönebilmek ve normalleşebilmek adına Şampiyonlar Ligi çok önemli
bizim için” “Çok konsantreyiz” Bütün takım Moskova’yı düşünüyor. Tabi bizde. Aykut hoca orayı da düşünerek bir rotasyon
yaptı. Salı günü Moskova’da böyle bir 11 ve böyle bir Fener izlemeyeceğimize
bahse girerim.
Umarım oradan işe yarar bir skorla döneriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Herkes'in fikri, yorumu değerlidir. Çekinmeyin görüşünüzü paylaşın. Küfretmenin ise ne yeri ne de zamanıdır :)